Lejyoner Hastalığı Nedir?
Lejyoner hastalığı nedir? Lejyoner Hastalığı akciğerlerde atipik(tipik semptomların dışında) semptomlar gösteren bir çeşit zatürredir. Hızlı ilerlediği ve ciğer kapasitesine ciddi zarar verdiği için özellikle ileri yaş gruplarında ölümcül etki gösteren “Yüksek Mortalite Oranı” olan tehlikeli bir hastalıktır. Adını hastalığa yakalanan kişilerin mesleki özelliğinden alır. Bu konuya biraz açıklık getirmek için öncelikle Lejyoner kelimesinin anlamından bahsetmek doğru olacaktır.
Lejyoner Adı Nereden Geliyor?
Lejyoner kelimesi Roma Ordusu’nda bulunan özel birliklere verilen isimdir. Lejyonerler işi askerlik olan kişilerdi. Düzenli olarak eğitim alır, savaş, koruma, tahkimat gibi görevleri yerine getirir ve aylık maaş alırlardı. 20 yıllık görev sürelerinin sonunda kendilerine toprak ve para verilir, emeklilik bildirisi olarak kabul edilen “Diploma”larını alır ve artık yaşamlarının sonuna kadar “Veteranus” olarak adlandırılırlardı. Bulundukları dönemde en gelişmiş askeri taktik, silah ve zırhlara sahip oldukları için savaştıkları tüm toplumların korkulu rüyası olmuşlardır. Tarihteki en büyük yenilgilerini MS 9 yılında German klanlarına karşı “Teutoburg Ormanı Savaşı”nda almış olan Roma Lejyonları hakkında dönemin kumandanı İmparator Augustus’un Tanrı’ya “ Bana Lejyonlarımı geri ver!” şeklindeki haykırışı sayısız kitap ve sinema filminde büyük kayıpların ardından söylenmiş ve adete bir kült haline gelmiştir. Tarih sahnesinde yaratmış oldukları etkiden dolayı Roma döneminden sonra yurt hudutları dışında görev yapan tüm özel kuvvet askerlerine “Lejyoner” denilmiştir. Fakat konumuz olan lejyoner hastalığı tarihte bu kadar eski bir hastalık değildir.
Lejyoner Hastalığı Nedir? Lejyoner Hastalığı’nın Tarihi
Lejyoner hastalığı nedir? İlk olarak 1976 yılında A.B.D’ nin Philadelphia kentinde Bellevue-Strartford Otel’inde görülmüştür. A.B.D Bağımsızlık Bildirgesi’ nin 200. Yayımlanış yılını kutlamak için bu otelde toplanan A.B.D Ordusu Özel Kuvvetler’ inden emekli 2000 kadar “Lejyoner” 3 gün süren toplantı, seminer ve yemek ve eğlencelerden oluşan organizasyonun sonunda evlerine dönmüş ve teker teker hastalanmaya başlamışlardır. Toplantı sonrası 1 hafta içerisinde organizasyona katılan 130 veteran asker hastalanmış ve bunlardan 25’i hayatını kaybetmiştir. İlerleyen günlerden hastalanan vetaran sayısı artmış ve bu durum 1976 yılının Kasım ayında otelin kapanmasıyla sonuçlanmıştır. Sebebi anlaşılamayan bu ölümleri araştırmak üzere ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri (İngilizce: Centers for Disease Control and Prevention, CDC) tüm otelde inceleme başlatmış, kullanılan yemek takımlarından, halılara, tablolardan havalandırma sistemlerine kadar otelde bulunan tüm alanlardan örnekler toplamış ve bu örnekler üzerinde çalışmaya başlamıştır. Çalışmaların 5. ayının sonunda Ocak 1977’ de otelin havalandırma sistemlerinden alınan örneklerde “Legionella Pneumophila” bakterisi üretilmiştir. “Pneumo” Latince akciğer “Phila” ise seven demektir. Bu nedenle Pneumophila akciğer seven anlamına gelir. “Legionella Pneumophila” bakterisi solunum yolu vücuda alınır zatürreye (pnömoni) ait bulgular ile karakterize akut alt solunum yolu enfeksiyonuna neden olur. Bu enfeksiyon sonucunda akciğerlerde bulunan “alveol” lar zarar görür.
Lejyoner Hastalığı’nın Etkileri
Alveoller akciğerde bulunan bronşçukların uç kısmında bulunan, etrafı kılcal damar ağıyla çevrili alyuvar ve kılcal damarlar arasında oksijen ve karbondioksit değişimini sağlayan hava kesesi şeklindeki yapılara denir. Solunum sistemi ve “Alveol”lar aşağıdaki tablolarda görülebilir.
Gelişen bu iltihap sonucunda alveollar içerisinde doku hasarı oluşur ve bu hasar sonucunda organ madde alışverişi görevini yerine getiremez. Bunun sonucu olarak vücuttaki oksijen seviyesi azalır. Yüksek ateş, ishal, akıl bulanıklığı(konfüzyon) gibi bulgular ile ağırlaşan hastalık özellikle 65 yaş üstü hastalarda, kanser geçmişi olan, KOAH hastalığı olan, kortikosteroid(kortizon) gibi bağışıklık baskılayan ilaç kullanan ve sigara geçmişi bulunan hastalarda yüksek ölüm oranı gözlemlenir. “Beta Laktam” grubu antibiyotiklere yanıt vermemesi, akciğerler dağınık yapıda çoklu tutulum yapması, diğer ateşli hastalıkların tersine nabzı düşürmesi nedeniyle seyir ve sonuçları göz önünde bulundurulduğunda oldukça korkutucu bir hastalıktır.
Bu bakteri, su depoları, tanklar ve klimaların filtre sistemlerinde oluşan ani ısı değişimler çoğalıp bu alanlardan ortam havasına dağılmaktadır. Türk Toraks Derneğinin yapmış olduğu bir araştırmada İstanbul’ da 50 soğutma kulesinin %26’ sında, Malatya’ da hastanelerde bulunan 22 su dağıtım sisteminin 15’inde, Alanya’da otellerin su ve havalandırma sistemlerinden alınan 491 örnekten %19’unda “Legionella Pneumophila” bakterisin çeşitli alt grupları üremiştir.
Lejyoner Hastalığı Nedir? Nasıl Önlenir?
Bu veriler bizlere su ve hava dağıtım sistemlerinin düzenli temizliğin önemini bir kez daha göstermiştir. Günümüzde gerek iş gerekse ev yaşamında %80 oranda kapalı alanlarda ve elektronik havalandırma sistemleri kullanarak çalışmakta ve yaşamaktayız. Bu havalandırma sistemlerinin hem verimli çalışması hem de temiz kalması için gerekli bakımların yapılması önemlidir. Özellikle fabrika, işkulesi, hastane, okul gibi elektronik HVAC, İngilizce: Heating, Ventilating and Air Conditioning (Isıtma, Soğutma ve Havalandırma) sistemlerinin kullanıldığı yerleşkelerde bu sistemlerin temizliği büyük önem arz etmektedir.
Ülkemizde bu sistemlerin temizliğinde genellikle taş asidi ya da farklı asidik malzemeler kullanılmaktadır. Bu malzemeler su ile seyreltilerek sistemin tamamının yıkanır. Bu işlemde esas sorun kullanılan asit karışımının durulanma sırasında meydana gelir. Durulama yüksek basınçta su püskürtülerek yapılmaktadır ve bu durum sistemin geneline zarar verebilir. Yanda asit uygulaması nedeniyle korozyona uğramış ve basınç nedeniyle “fin”leri eğilmiş bir kondenser görülmektedir. Bu nedenle asit içermeyen ürünlerin kullanımı başta kondenserlerin sonrasında ise tüm sistem bileşenlerinin ömrünün uzatılmasına yardımcı olacaktır. Yüksek maliyetli koruyucu elbise ve maske kullanımı gerektirmeyen asit içermeyen temizleyicilerin kullanımı, kullanıcı sağlığı ve iş güvenliği açısından da artı katkılar sağlamaktadır. Asit içermeyen ürünler ile sistem temizliğinin yapılması ve temizlik sorasında kondenser tavalarında “önleyici” ürünlerin kullanılması durumunda batarya ve tahliye çıkışlarında hertürlü bakteri, küf ve mantar oluşumu engellenebilir. Bu şekilde hassas olan kolayca hasar alabilen “fin”lerin uygulaması zor bakımlarına da gerek kalmamış olacaktır. Pulsar Kimya olarak kullanıcı sağlığına zarar vermeyen, doğa dostu ürünlerimiz ile İGS kriterlerine uygun şekilde HVAC sistemlerinizin temizliğinin yapılmasını sağlayabiliriz.
Yazar: Kamil Ocak
KAYNAKÇA
- https://tr.wikipedia.org/wiki/Lejyoner
- https://en.wikipedia.org/wiki/Give_Me_Back_My_Legions
- https://en.wikipedia.org/wiki/Battle_of_the_Teutoburg_Forest
- Dr. Ayşe Nigar HALİS, İstanbul Mehmet Akif Ersoy Göğüs Ve Kalp Damar Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı, Lejyoner Hastalığında Tanı ve Tedavi Sunumu, Ekim 2015
- http://www.sanatsalbilgi.com/DOKUMANLAR/14/akcigerlerin-yapisi-ve-gorevleri-966.html
- https://tr.pinterest.com/pin/549087379564513518/
- https://bikifi.com/biki/alveol